SADECE 25 DAKİKA DA FİT KALIN
Haftada bir gün sadece 25 dakikanızı ayırarak fit kalabilir misiniz? Teknoloji ve zaman odaklı, Alman icadı bir sistem dünyada epey popüler. Daha çok fizik tedavide uygulanan bir teknoloji. 7 yıllık bir çalışmayla 2008’de bir antrenman konsepti haline dönüştürülmüş. İngiltere, Hollanda, Belçika, Avusturya gibi ülkelerde bu konseptte 2 binin üzerinde antrenman salonu var. Türkiye’de uygulama 2009’da başlıyor. Muhittin Kaan Kocatepe’nin girişimciliğiyle... İlk 2 yıl hiçbir salon açmıyor, eğitim altyapısını oluşturuyorlar. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Spor Yüksek Okulu, Türkiye Obezite Derneği ve pek çok özel hastanenin fizik tedavi bölümüyle işbirliğine giriyorlar. Derken 26 ay önce ilk stüdyo açılıyor. İlk zamanlar fısıltı gazetesiyle yayılırken sonra hatırı sayılır bir büyüme kaydettiler.Fit in Time’ın 19 şubesi var. İki ay içinde Kocaeli, Gaziantep, Mersin dahil 10 farklı şehirde 26 stüdyoya ulaşma planları var. 2014 yılı içinse hedef daha büyük; “50 farklı şehirde oluruz” diyorlar. Kocatepe’ye yöntemin nasıl işlediğini sorduk..
Haftada 25 dakika spor yeter mi?
İnanın yetiyor. İlk seferde bile vücuttaki değişimi gözlemliyorsunuz. Haftada maksimum 2 gün kabul ediyoruz. Bazen kondisyonlu sporcuların bile 25 dakikayı çıkaramadığı oluyor.
İşleyişi anlatın...
Elektrik akımıyla kasların uyarılma prensibine dayanan bir sistem. Üzerindeki kablolarla cihaza bağlandığınız özel bir kıyafet giyiyorsunuz. Bu sayede bacak, kalça, bel, karın, göğüs, yan karın, sırt, kanat, kol gibi tüm ana kas grupları aynı anda çalışıyor. Hormonlar, enzimler maksimum seviyeye çıkıyor, bazal metabolizma hızlanıyor. Doğal ve sağlıklı bir şekilde yağ yakmaya başlıyorsunuz. Ve bu kaslar elektrik akımlarıyla uyarılmak suretiyle kasılıyor. Yani sizin özgür iradenizden bağımsız veya normal bir antrenmanda çalıştırabileceğinizin çok daha üzerinde bir performansla kaslarınız çalışıyor. Ama bu sırada bir direnç ya da ağırlık gibi herhangi farklı bir mekanizma olmadığı için eklemlere ve omurgaya hiçbir yük binmiyor.
Antrenman süresince yapılan hareketler...
Performans, yaş, cinsiyet ve beklentilere göre belirleniyor.
Kimler geliyor?
Birincisi vücut şekillendirme; sıkılaşma, yağ yakımı, incelme, hatta iç organların yağlanması ve obezite rehabilitasyonu. Sonra; kas güçsüzlüğüne bağlı omurga ve eklem problemleri. Son olarak da performans artışına yönelik kondisyon, dayanıklılık antrenmanları...
En çok “incelme” rağbet görüyor herhalde..
Tabii. Yüzde 70’i ‘’Beni zayıflatın’’ diyor. Antrenmanın sadece zayıflama değil sağlık için yapılması gerektiğini anlatıyoruz. Bu yüzden gelir gelmez beden, kilo ölçümü yapılmıyor.
Onun yerine...
Kas, yağ ölçümleri, statik ve dinamik postür analizine bakıyoruz. Ama sağlık kurumu iddiasında değiliz. Altını çizeyim; tedavi vaat etmiyoruz. Tedaviye destek... Zaten fiziksel problemli insanları doktor onaysız antrenmana almıyoruz.
Ancak fitness merkezlerinde eskisi gibi saatler geçiren az. Zira spor aynı zamanda temiz hava, doğaya karışmak demek...
Aksini söylemiyoruz. Bir günü bize ayırın kalan zamanda mutlaka açık havada kardiyo egzersizleri ya pın, hafta sonu bir aktiviteye katılın, koşun, zıplayın. Mesele zaman bulabilmek. O yüzden bu tarz hap antrenman yöntemleri ortaya çıktı.
DIŞARIDAN BAKIŞ
Özer Canlı Spor eğitmeni
“Egzersiz destekli bir program. Egzersiz halindeyken kalori harcamanın maksimum seviyede olmasını sağlıyor. Bu da kısa sürede iyi sonuçlar almak demek. Diz, boyun, bel gibi kronik ağrıları olanlar için de kontrollü egzersiz yapıldığı takdirde tedavi edici özelliği var. Tabii aslolan egzersiz yöntemlerini günlük hayatın içine sokmak. Ve tabii beslenme düzenine dikkat etmek. Aksi halde hiçbir yöntem size uzun soluklu bir gelişim vaat edemez.”
Mustafa Çay Yaşam koçu
“Bilinçaltı ara ara yapılanı değil, sistemli ve düzenli yapılan egzersizleri gerçek program olarak kabul ediyor. İster her gün 5 dakika, ister haftada 25 dakika olsun mühim olan bir alışkanlık oluşturabilmek. Çünkü böylece bir döngü oluşuyor. Böylece daha kolay sonuç alıyorsunuz.”
Arzu Bıyıklıoğlu
Sağlıklı yaşam koçu “25 dakika oluşu dikkat çekiyor. Çünkü herkes zamanla yarışıyor. Zayıflamak için haplara, ameliyatlara yönelinmesinin temel nedeni bu. Bir de insanlar kolay sonuç elde edebilecekleri şeylere yöneliyor. Emek harcamayı pek sevmiyoruz.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder